Aldatma ve Aldatılma
Bugün sizlerle aldatmak ve aldatılmak hakkında konuşacağız. Herkesin fikri olduğu bu konuda yazmam biraz zor oldu ama düşüncelerimin genel hatlarını belirtebildiğimi düşünüyorum. İyi okumalar.
Her geçen gün normları değişen bu dünyada insan ilişkileri de giderek bozuluyor. Aldatılmanın sadece çiftler arasında olmayacağı yadsınamaz bir durum. İçimizden geçenleri dışarıya yanlış ve eksik aksettirdiğimiz herkesi aldatmış sayılırız. Lakin biz bugün çiftler arasındaki aldatmayı konuşacağız.
Aldatmak kadınlar için bir duygusal boşluk, sevilme ve ilgi görme ihtiyacı olarak karşımıza çıkarken, erkeklerde ise tek düze hayatlarında bir heyecan ve cinsellik arayışından ortaya çıkar. Aldatmanın hiç bir sebebi ve açıklaması olmamakla birlikte benim kişisel düşüncem: eğer ikisini mukayese etmek zorunda kalırsak, kadının aldatmasını daha tehlikeli buluyorum. Çünkü kadın cinsellik ya da heyecan aramaz kadın her zaman sevgiyi, ilgiyi, şefkati arar. Bir insan bunları birinde bulduğunda ise kalben ona bir bağ oluşturur. Erkek ise heyecan ve cinsellik arar. Kalben bir bağ oluşturmaz, anlık kaçamaklar yapar. Ama aslınla kalp bağı hala eşinde-sevgilisindedir. Bu yüzdendir ki kadının aldatması en tehlikeli olandır. Anda kalmaz, süregelen bir eylemdir. Bu cebimizde dursun ve gelin bir başka pencereden daha bakalım. İstisnalar dışında kadınlar bir ilişkide yok sayılmadıkları, ezilmedikleri, aldatılmadıkları, psikolojik ya da bedensel şiddet görmedikleri zaman başka bir arayış içine girmiyorlar. Girdiklerinde ise en acı verici aldatmalar kadınlarınki oluyor.
Bu konunun üzerine ne kadar konuşulup yazılırsa yazılsın aldatmanın bir açıklaması ve telafisi yoktur. Sözlerimi Marriage Story filmindeki bir cümleyle bitirmek istiyorum: "Bana, seni aldatıp başkasıyla yattığım için kızgın değilsin, başkasıyla güldüğüm için kızgınsın."
Senin Tepkin Nedir?
