Bir Depremzedenin Hislerini Anlamak

Öncelikle yaşadığımız bu felakette hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Bu felaket yüz binlerce insanımızı 1. dereceden etkilediği gibi milyonlarca insanımızda da ikincil travma etkisi oluşturdu. Deprem bölgesindeki birçok vatandaşlarımızın ülkemizin çeşitli bölgelerine yerleştirildi. Bu sebeple artık çevremizde bu deprem mağduru insanlarla karşılaşmamız pek muhtemel bir durum. Peki biz bu insanlarla karşılaştığımızda nasıl yaklaşmamız gerektiğini tam olarak biliyor muyuz?

Öncelikle daha önce büyük bir deprem yaşamış 2 ay çadır kentte kalmış bir depremzede olarak ve bir psikososyal eğitim uzmanı olarak bilgi ve tecrübelerimi kısaca aktarmak istedim.

Birçoğumuz doğal olarak orada mağdur olmuş vatandaşlarımıza acıyor, üzülüyor ve yardım etmek istiyoruz. Ama bazen iyi niyetli yaklaşırken farkında olmadan karşımızdaki insanı üzebiliyoruz.

Bir depremzedeyle diyolog kurarken unutmamız gereken ilk şey 1buçuk ay öncesinde o kişilerinde bizler gibi bir işi, evi, ailesi, normal bir hayatları vardı. Ve bir süre sonra eskisi gibi bir düzen kurabilecekleri ve yaşadıklarının geçici bir süreç olduğu unutmamalıyız. En azından bu insanların beklentilerinin bu olduğunu bilerek yaklaşmalıyız.

Bir depremzede acınmaktan ziyade anlaşılmak yaşadıklarını paylaşmak ister. Özellikle deprem anını tekrar tekrar anlatmak ister. Çünkü deprem anı onun için bir köprü vazifesi görür. Deprem anı onlara kaybettiklerini dolayısıyla önceden sahip olduklarını hatırlatır. Bu sebeple deprem hakkında yaşadıkları hakkında soru sormaktan kesinlikle çekinmeyin. Bu konuyu konuşmanın o anı hatırlatıp üzüntü oluşturacağını düşünebilirsiniz. Fakat o anı zaten hiç unutulmuyor, ne kadar çok paylaşılırsa anlatılırsa o kadar terapi etkisi oluşturuyor. Depremin üzerinden 10-20 yıl geçtiğinde bile o anı anlatmak insanda rahatlama hissi oluşturuyor.

Kısaca normale dönmek için yüzleşmemiz gerekenduygular olduğunu bilmeliyiz. Yasımızı da üzüntümüzü de yaşamalıyız ki iyileşme sürecine başlayabilelim. Bastırılan her duygu bilinçaltına depolanır tıpkı tozu halının altına süpürmek gibi. İleride daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkabilir.

Tekrar ülkemizin başı sağolsun. Bir daha bu denli hasarlı afetler yaşamamak ümidiyle...