ÇİKOLATANIN ACI TATLI TARİHİ
Çikolatanın tarihini biliyor muydunuz ? İşte sizleri çikolatanın tarihine götürecek yazı. Osmanlıda çikolata, çikolatanın acı tarihi.. Nasıl başladı? İşte böyle...

Çikolatanın Acı Tatlı Tarihi..
Çikolatanın geçmişi bundan tam 4000 yıl öncesine dayanıyor. Tarihi kaynaklara göre çikolata ilk kez Meksika topraklarında içecek şeklinde kullanılıyor. M.Ö. 1900'lerde şu anki Meksika topraklarında yaşamını sürdüren Olmekler'den önceki toplumun keşfi.
Çikolata üretimi Orta Amerika'nın tropikal yağmur ormanlarına kakao tohumları ekilmesiyle ve daha sonra fermente edilerek macun haline getirilmesiyle gerçekleşiyor. İlk çikolata bugünün çikolatalarından çok farklı; sıvı halde acı bir içecek...Formülü ise şöyle: Fermente edilmiş ve macun haline getirilmiş kakao, su, vanilya, bal, acı biber ve diğer baharatlar... Olmek, Aztek ve Mayalar bu içeceğin enerji ve güç verdiğini, kişiyi mutlu ettiğini düşünerek mistik bir özelliği olduğuna inanıyorlar.
Mayalar ise kakaonun büyüsüne kapılarak kakao tanrısı olduğuna inanıyor; mutluluk ve huzur için ona tapıyorlar. Bu dönemde çikolata çok değerli ve herkese sunulmayan bir içecek. Sadece kutsal seremonilerde; krallar, askerler, din adamları ve soylular tarafından içilebiliyor. Bazı kaynaklara göre, çikolatanın gücü o kadar abartılıyor ki, 16'ıncı yüzyıl Aztek kralının ve soyluların libidosunu yükseltmek için çok miktarda çikolata içtiği bile rivayet ediliyor.
İlk kez 1847’de, J.S. Fry & Sons adlı bir İngiliz şirketi yenilebilir katı çikolatayı üreterek çikolata tarihinde önemli bir gelişmeyi gerçekleştiriyor. Rodolphe Lindt ise 1879’da kakao yağını homojen bir şekilde kakao tozuyla karıştıran bir makine üreterek kadife dokulu ve daha lezzetli bir çikolata üretiyor.
Osmanlıda Çikolata
“Çikolatanın on dokuzuncu yüz yılın başında İstanbul’da satılmakta olduğuna dair ilk ipucunu bir ekonomi sayfasına borçluyuz. 1857 senesinde, Journal de Constantinople gazetesi, yüz yılın ilk otuz yılında bazı ihtiyaç kalemlerinin fiyatlarının karşılaştırıldığı bir liste yayımlamıştı.
Bu listede 1804 yılında çikolata da vardır. Okkası (aşağı yukarı bir kilo iki yüz elli gram diyelim) 5 kuruş olan çikolata, bu haliyle aynı sene okkası yüz para olan gravyer peynirinden iki kat, 32 paraya satılan tavuktan yaklaşık altı kat daha pahalıydı.”
“Osmanlı piyasası çikolatayı bir içecek olarak değil katı haliyle, özellikle sütlü İsviçre çikolatalarının gelişiyle benimsemişti. Son yıllarda bir düşüş gözlense de sütlü çikolata Türkiye’de hâlâ beyaz ya da bitter çikolatadan daha fazla tüketiliyor. Bugün bitter’in yükselişi köklü alışkanlığımızın değişmeye başladığının işaretidir.”
Senin Tepkin Nedir?






