Çoğu İnsanın Çok Geç Öğrendiği 20 Şey

Hayat, virajlardan, zirvelerden ve vadilerden, tırmanılacak dağlar ve keşfedilecek okyanuslardan oluşan bir yolculuktur.

Yolculuğun neresinde olursanız olun, bir şekilde devam ediyorsunuz - ve onu bu kadar muhteşem yapan da budur.

Çoğu insan hayal gücünü kullanmaktan korkar.

İç çocukları ile bağları kopmuştur.
"Yaratıcı" olduklarını düşünmüyorlar.
Her şeyi "olduğu gibi" severler.

Hayaliniz başka hiç kimse için gerçekten önemli değil.

Bazı insanlar ilgilenebilir. Bazıları arayışınızda size destek olabilir. Ama günün sonunda, hayalini kimse sizin  kadar umursamayacak ve umursamayacak.

Arkadaşlar, hayatınızın neresinde olduğunuza bağlıdır.

Çoğu arkadaş  genellikle  şu anki ilginize göre sadece bir süre kalır . Ama yolunuza devam ettiğinizde veya öncelikleriniz değiştiğinde, arkadaşlarınızın çoğu da değişir.

Potansiyeliniz yaşla birlikte artar.

İnsanlar yaşlandıkça, gittikçe daha az yapabileceklerini düşünme eğilimindedirler - gerçekte, daha çok şey yapabilmeliler, çünkü daha fazla bilgiyi emmek için zamanları oldu. 

Spontanlık, yaratıcılığın  kardeşidir.

Tek yaptığınız her gün aynı rutini takip etmekse, kendinizi ani keşif anlarına asla açık bırakmayacaksınız. Çocukken ne kadar spontane olduğunuzu hatırlıyor musunuz? O zamanlar her an her şey olabilirdi!

Dokunmanın değerini hatırlıyormusunuz.

En son ne zaman yağmurda oynadınız?
En son ne zaman bir kaldırıma oturup, çatlaklara, kayalara, kire, beton ile çevredeki çimen arasında büyüyen bir otu yakından incelediniz.
Tekrar yapın.
Hayatın oyunculuğuna çok bağlı hissedeceksiniz.

Çoğu insan sevdiği şeyi yapmaz.

Bu doğru.
"Kitleler" yaşamayı hayal ettikleri hayatları yaşayanlar değildir. Ve nedeni, yeterince sıkı dövüşmemiş olmalarıdır. Bunu kendileri için gerçekleştirmediler. Ve ve kendilerini yaşlandıklarında aynı potada görürler , sonunda aynı olacağına inanmak o kadar kolay olur.
Tuzağa düşmeyin.

Birçoğu üniversiteden sonra okumayı bırakıyor.

Bildiğiniz birine okudukları son iyi kitabı sorun, eminim çoğu "Vay canına, uzun zamandır kitap okumadım" diye cevap verecektir.

İnsanlar dinlediklerinden daha çok konuşurlar.

Benim için, iki kişinin birbirlerine "küstahça" konuştuklarını duymaktan daha saçma bir şey olamaz, ne  dinliyor, ne de diğer kişinin tekrar başlayabilmek için konuşmayı bırakmasını bekliyor.

"Başarı" göreceli bir terimdir.

Çocuklar olarak "başarıya ulaşmamız" öğretilir.
Bu gerçekten ne anlama geliyor? Bir kişi için başarı, başkası için tam tersi anlamına gelebilir.
Kendi Başarınızı tanımlayın.

Sabah yüzleşmeniz gereken tek kişi kendinizsiniz.

Gençken, tüm dünyayı memnun etmek zorunda olduğunuzu hissediyorsunuz. Değilsiniz.
Sizi mutlu eden şeyi yapın ve yaşamak istediğiniz hayatı kendiniz için oluşturun. Yapabilirseniz, gerçekten sevdiğiniz birinin her sabah size baktığını göreceksiniz.

Hiçbir şey kalpten yaptığınız bir şey kadar iyi hissettirmez.

Saf sevgiden yaptıklarınızın yerini hiçbir zaman para, başarı veya dış doğrulama alamaz.
Kalbinizin sesini dinleyin , gerisi de onu takip edecek.

Potansiyeliniz, kendinizi ne kadar iyi bildiğinizle doğrudan ilişkilidir.

Kendini tanıyan ve güçlerini en üst düzeye çıkaranlar, gitmek istedikleri yere gidenlerdir.
Kendini tanımayan ve içine bakmanın zor işlerinden kaçınanlar, varsayılan olarak hayatı yaşarlar. Kendi geleceklerini kendileri için yaratma yeteneklerinden yoksundurlar.

En çok vakit geçirdiğiniz 5 kişinin bir yansımasısınız.

Benzersiz yaşayan kimse yoktur.
Hepimiz, diğer insanlarda gördüğümüz yansımalar aracılığıyla şekillendirilmiş ayna imgeleriz. Bu kendi başınıza  oynadığınız  bir oyun değil. Sevmek istediklerinizle çevrili olmak için çalışın ve zamanla siz de onlara hayran olduğunuz şeyleri taşıyacaksınız.

Amacınız ne?

Hayatın anlamı nedir?
Siz olmak, hepiniz, her zaman, yaptığınız her şeyde  sizin için anlamı ne olursa olsun  siz kendinizi değiştiren şaheserinizsiniz.
Büyümek, hem heykel hem de heykeltıraş, ressam ve portre olduğunuzu fark etmektir. Kendinizi dilediğiniz gibi boyayın.