Cruella

İlk kez 1956 yılında Dodie Smith tarafından kaleme alınan 101 Dalmaçyalı romanında karşımıza çıkan ve Disney uyarlamalarıyla hayatımıza giren bir kötü karakterdir.

İsim "Cruel (gaddar, zalim)" ve "Devil (şeytan)" kelimelerinden türetilmiştir.

1970'lerin Londra'sında tasarımlarımlarıyla adını duyurmaya kararlı, zeki ve yaratıcı bir genç kız olan Estella'yla tanışıyoruz.

Yaratıcılığı ve zekası müthiş enerjisi ile birleşince ortaya çıkan yaramaz kız hem hayatını rayında çıkarırken hem de hayatta kalmasını sağlar.

Film  bu son zamanlarda da popüler olan kötülerin nasıl kötü olduğunu, onları kötülüğe iten travmatik sebepleri görmemizi sağlayan; zaman zaman hak verdiğimiz zaman zaman kızdığımız zaman zaman üzüldüğümüz zaman zamansa sempati duyduğumuz yanlarını ortaya seriyor.

----BURADAN SONRASI SPOİLER İÇEREBİLİR----

Estella'yı Cruella yapan hikayeyi izlerken "kötü" olarak bildiğimiz bu karakteri yeniden gözden geçiriyoruz. Bir insanın saf kötü olmadığını aslında bir yanının hep iyi kaldığını hatırlıyoruz.

101 Dalmaçyalı da izlediğimiz ana karakterler kendilerini bildiğimiz hallerinde korurken Cruella'nın siyah değil aynı zamanda beyaz da olduğunu anlıyoruz.

Film sayesinde uzun yıllardır tanıdığımız Cruella de Vil'in takıntılarının kaynaklarının yaşadığı travmalar olduğunu anlıyoruz. Korkunç kötülüğü değil de insani taraflarını gördüğümüz Cruella; eski "iyinin" ahlaki üstünlüğüne bir cevap.

Filmin başında siyah beyaz saçlarla dünyaya gelen ve bu zorbalıkla büyüyen Estella ile tanışıyoruz. Filmin başlarında hayallerinin gerçekleşeceğine inanan, annesi tarafından büyük sevgi ve şefkatle yetiştirilmiş. Benliğinin büyük bir kısmı olan Cruella'yı baskılamasında da en büyük etken bu sevgi ama bu baskılama sürecinin zorluğu onun okuldan atılmasına sebep oluyor. Annesi, hayali moda tasarımcısı olmak olan Estella'yı Londra'ya götürür. Bu zamana kadar normal bir hikaye gibi giderken annesinin "bir arkadaşına" gideceğini söyleyerek hikayenin hareketleneceğini anlıyoruz.

İki ayrı anne figürünün etkileri Cruella ve Estella arasında ki geçişlerin çoklu kişilik bozukluğu ya da başka bir psikolojik bozukluğu düşündürüyor. Sevgi ve destek gören Estella ile istenmemiş, onaylanmayan ve dışlanmış Cruella'nın nasıl hem aynı hem farklı insanlar olduklarını kavrıyoruz.

Baroness, dönemin en ünlü moda tasarımcısı ve Cruella'nın hayatında ki en önemli figür. Cruella'nın olmak istediği, Estella'ya zarar veren her şeyin vücut bulmuş hâli.

Baroness'in evcil hayvanı olan 3 dalmaçyalı, Cruella'nın ilerleyen zamanlarda neden dalmaçyalılara karşı takıntı yaptığının temellerini atıyor.

Cruella karakterinde uzun yıllardır yüzeysel bir kötülük temsili var. İsmini Türkçeleştirdiğimizde “Zalime Şeytan” gibi bir kelime öbeğiyle karşılaşıyoruz. Bu şeytani kişilik, elbette ateşten hoşlanan bir kişi olarak tasvir edilmiş önceki yapımlarda.

Cruella filmi bu yüzeyselliğin yerini, belli travmalardan motivasyonlarını alan bir karakterle değiştiriyor. Hatta soyadının kaynağını bile, orijinine Cruella’nın meşhur arabasından ilhamını almasıyla açıklıyor. Keza Cruella’nın ikonik arabası siyah beyaz bir Panther de Ville.  Benzer bir gönderme, Hellman Hall’un isminden “-man” hecesinin atılmasıyla “Hell Hall” (Cehennem Konağı) isminin ortaya çıkmasıyla da yapılmış durumda.

1970'lerin Punk Rock şarkılarıyla ve görsel seyri yüksek bu filmi keyifle izlemeniz dileğiyle…

İyi Seyirler