İnstamom İstilası
Çoğumuz kendimizi sosyal medyada gördüğümüz insanlarla kıyaslar olduk. Kendimizi kıyasladığımız ilk konulardan biri de annelik. İnstamomların büyüleyici anneliği ve biz sıradan anneler üzerine yazdım.

Altı aylık bebeğinin saç tokasına kadar ütüleyen “instamom”larla bir çoğumuzun başı dertte. Nasıl oluyor ya, ben niye yetiştiremiyorum? Yemeği yapsam çamaşır kalıyor. İkisini yapsam çocuklar ihmal oluyor. Bunlar biz annelerin zihinlerini sürekli meşgul eden cümleler değil mi? Sık sık yaptığımız gibi anneliğimiz konusunda da kendimizi başkalarıyla kıyaslama hatasına düşüyoruz çoğu zaman. Bu mecrada hepinizin de tanıdığı bir hanımefendi bir gün şöyle bir yazı paylaşmıştı, “bir aralar ayağımda bebek beşiği sallarken elimle kitap yazıyordum”. Ne harika bir anne! Peki gerçekten böyle mi Allah bilir.. Belki yardım alıyor, belki hayat şartları bizimkinden farklı, belki de gerçekten ‘süper woman’. Aynı zamanda bu kimseler sadece küçük bir ekrandan, gösterdikleri kadarını gördüğümüz insanlar. Oysaki kendimizi kıyaslayıp üzmek yerine kendimize şunu söyleyebilmeliyiz, her şey de “tam” olmayı versin.
Siz ve sevdikleriniz huzurlu bir masaya oturduktan sonra varsın karma karışık olsun masamız, varsın oyuncaklar dolaşsın çalışma odamızda.
Tabii ki düzenli tertipli olmak, ev işlerini planlamak güzeldir. Ama sanki olmazsa olmazmış gibi kafamıza takmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Geçenlerde dinlediğim bir sohbette Saliha Erdim şuna benzer bir şey söylemişti ve bana inanılmaz mantıklı geldi, “anneyseniz, küçük çocuklarınız varsa, hayatınızın odağı onlar olsun. Onlardan kalan zamanları değerlendirmeye çalışın. Çocuk büyütmek zaten başlı başına muazzam bir iş ve ibadet.”
yani evet planlar yapalım okuma rutini oluşturalım ama bunu hayatımızı, ve anneliğimizi çıkmaza sürükleyecek şekilde değil de , bize biraz nefes aldıracak pencereler şeklinde ayarlayalım.
Ve şunu unutmayalım ki saç tokası ve çoraplar ütüsüz kalınca bize küsmezler ☺️
Senin Tepkin Nedir?






