Yapay zekanın tanım teknoloji geliştikçe değişmektedir. Ancak geneli itibariyle bir bilgisayar ve bilgisayar kontrollü robotun, akıllı varlıklarla ilişkili görevleri yerine getirebilmesi yeteneğidir. Bunlar; düşünme, hareket edebilme, anlam keşfetme, akıl yürütebilmek gibi sıralayabiliriz. Yapay zeka çalışmaları sıklıkla insanın düşünme yolları taklit edebilecek düzeyde yapılan robotik çalışmalardır. Ancak bununla sınırlı değildir. Öğrenebilen ve gelecekte insan aklından bağımsız olarak işlevlerini yerine getirebilecek yapay zeka çalışmalarına yönelimler bulunmaktadır.

Yapay zeka pek çok alanda kendini göstermektedir. Örneğin; mevcutta kullanmış olduğumuz online dizi-film platformlarında izlemiş olduğumuz içeriklere istinaden yeni önerilerde bulunmaktadır. Veya kullanılan uygulamalarda, web sitelerinde kullanılan sohbet robotları, müşterilerin sorunlarını daha hızlı anlayarak daha verimli çalışmak adına yapay zekadan yararlanmaktadır.

Yapay zeka günlük hayatımızda bir insanın yapabileceği işleri daha fazla veri ile daha hızlı bir şekilde yapılmasına yardımcı olarak hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Yapay zekâ; dil çevirileri, öneri sistemleri, navigasyon, sağlık hizmetleri, e-ticaret gibi birçok alanda uygulamalarıyla günlük hayatımızda yer almaktadır. 

Şimdi sizlere hafif muhabbet havasında zihin haritalarının ne olduğundan ve nasıl uygulayıp kullanabileceğimizi anlatmaya çalışacağım. Umarım başarılı olurum ve sizlerde zihin haritaları yönteminden faydalanırsınız.

Kısaca anlatmak, akıllarda zihin haritalama yöntemi için bir tasvir belirtmek gerekirse zihin haritalama yönteminde yapmak istediğimiz şeyi merkeze alarak bunu gerçekleştirmek için gerekli olan yolları yazdığımız, aklımızdan bir harita yol çizdiğimiz harita diyebiliriz.

Zihin Haritası, bilgi ve fikirleri yakalamak için kullanılan görsel bir düşünme aracıdır. Zihin Haritalarının üretkenliği, yaratıcılığı ve hafızayı artırdığı kanıtlanmıştır. Bir zihin haritası, bir merkezi fikirle (araştırılacak konu) başlar ve ana temalara ve merkezden dışarıya doğru yayılan fikirlerin daha da geliştirilmesine ayrılır.

Bir zihin haritası oluşturduğunuzda, doğrusal olmayan bir şekilde fikir üretmenize, kavramlar arasında bağlantılar kurmanıza ve ardından hiyerarşik bir harita yapmak için fikirlere yapı eklemenize olanak tanır.

Birçok uygulaması var, ancak kullanmayı sevdiğimiz birkaç şey, yaratıcı fikirler için beyin fırtınası yapmak, problem çözmek, süreçleri haritalamak, görsel site haritaları oluşturmak, organizasyonel yapılar oluşturmak ve çok daha fazlası!

Beynin işlevselliğini ve hafıza sistemini incelediğinizde, kapasitesinin ve potansiyelinin olağanüstü boyutunun farkına varacaksınız. Zihin Haritası sizi baştan çıkarmak, sevindirmek, teşvik etmek ve meydan okumak için kullanılan bir araçtır. Beyniniz ve işlevi hakkında bazı şaşırtıcı gerçekleri keşfedecek ve zihnin özgürlüğüne giden yolda ilk büyük adımları atacaksınız.

Zihin Haritalamaya kimin ihtiyacı var?

Kısacası bu güçlü teknikten herkes ve herkes faydalanabilir. İster bir makale yazıyor ister bir etkinlik planlıyor olun, zihin haritaları çeşitli kişiler tarafından çeşitli amaçlarla kullanılabilir.

Zihin haritalamayı hangi alanlarda kullanabiliriz?

Planlamaya harcadığınız zamanın kalitesini büyük ölçüde artırabilecek ve hedeflerinize ulaşma sürecini kolaylaştırabilecek basit ve hafife alınmamış bir çözüm var ve bu zihin haritalandırmadır.

Göründüğü kadar basit, zihin haritaları oluşturmak kişisel ve profesyonel performanslarınızı etkileyebilir, bunun için kesinlikle göz önünde bulundurmanız gereken 10 gerçek yaşam kullanımının listesini sizler için ekliyorum.

• Ezberleme
• Fikirleri düzenleme
• Beyin fırtınası oluşturma
• Sunumları planlarken
• Karmaşık fikirleri basitleştirirken
• Ders çalışırken (Örn: Vaka analizi)
• Problemleri çözerken
• Proje yönetiminde
• Araştırma yaparken
• Özetleme yaparken (Örn: Bir kitap özeti çıkarırken)

Zihin Haritası Nasıl Kullanılır?

Zihin haritası için bir kâğıt ve renkli kalemler yeterlidir. Yatay tuttuğunuz kâğıdın merkezine ana başlığınızı ya da konuyu yazın. Ana başlıktan hareketle türettiğiniz sözcük ya da fikirleri merkeze bağlı dallar oluşturarak resimlerle, çizimlerle destekleyin.

Evet sizlere kısaca zihin haritalama yönteminden bahsetmeye, bu yöntemin ana fikirlerini sizlere anlatmaya çalıştım. Umarım başarılı olabilmiş, hayatınızda çıkmaza girdiğinizde veya bir proje yönetirken/ders çalışırken kullanabileceğiniz sizi başarıya ulaştırabilecek bir metodu hayatınıza kazandırabilmişimdir.

Günümüzde sosyal medyada, SMA hastası olan tedavisi için yurtdışına gitmesi gereken veya gerekli ilacın yurtdışından tedarik edilmesi gerekli olduğu için yardım kampanyaları düzenlen birçok bebek/çocuk görmekteyiz. Peki bizler bu hastalığı ne kadar biliyoruz? Bu soruya cevap vermek için kısa ve çoğumuzun anlayabileceği bir yazı yazmak istedim. Buyurun hep beraber bir göz atalım.

SMA adıyla bildiğimiz, halk arasında “gevşek bebek sendromu” olarak anılan hastalığın tıbbi adı spinal müskünel atrofidir. Peki SMA nasıl bir hastalık?

SMA, kas kaybı ve zayıflığa neden olan nadir görülen bir hastalıktır. SMA, görülen kişinin merkezi sinir sistemini, periferik sinir sistemini ve iskelet kas sistemini etkileyen genetik, yani doğuştan kalıtsal bir hastalıktır. SMA hastalığının belirtileri genellikle bebeklik döneminde görülmeye başlar ve bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır.

Peki SMA hastalığının belirtileri nelerdir? İşte bu sorumuzun cevabı aşağıda yer alan paragrafta.

SMA hastalığının belirtileri türüne göre değişkenlik göstermektedir. SMA hastalığınsa en sık rastlanan semptom kaslarda güçsüzlük ve atrofidir(erime). SMA hastası bireylerin görme ve işitme duyuları hastalıktan etkilenmez. Zekâ; normal veya normalin üzerindedir. Bahsettiğimiz gibi SMA hastalığının belirtileri türüne göre değişiklik göstermektedir fakat bu hastalıkta karşılaşılan genel belirtiler aşağıdaki maddelendirilmiş şekildedir.

• Motor gelişimi eksikliğine neden olan güçsüz kaslar,
• Zayıf kaslar, güçsüzlük ve hareket etmede zorlanma,
• Zayıf baş kontrolü,
• Elde titreme,
• Zayıf emme ve yutma güçlüğü,
• Zayıf öksürük ve kısık ses,
• Kemik ve eklem sorunları -Kavisli omurga (Skolyoz gibi),
• Yürüme yeteneğinin azalması,
• Dilin seğirmesi,
• Azalmış olan refleksler…

SMA hastalığının henüz kesin tedavisi bulunmamakta ancak çalışmaları devam etmektedir. SMA hastası çocukların tedavi aşamalarında; hastalığın yol açtığı semptomları yönetmeye, komplikasyonları önlemeye ve hastaların yaşam kalitelerini iyileştirmeye odaklanılır. Doktorunuz çocuğunuz için SMA tipine, durumun ciddiyetine ve çocuğun yaşına göre SMA hastalığının tedavisi için en iyi seçenekleri belirleyecektir. SMA teşhisi konmuş hastanın yakınlarının bakım konusunda bilinçlendirilmesi, evde bakımın kolaylaşması ve hastanın yaşam kalitesinin artmasında önemli bir rol oynar.

Tip-1 ve tip-2 SMA hastaları genellikle akciğer enfeksiyonlarından kaynaklı olarak kaybedildiği için solunumun düzensiz ve yetersiz olması durumunda hastanın nefes yollarının temizlenmesi son derece önemlidir.

Tip 1 SMA hastaları için tedaviler, beslenme tüplerini, ventilatörleri ve diğer solunum yardımı yöntemlerini içerebilir. Fizik tedavi, Tip 1 SMA hastalarına da fayda sağlayabilir. Bu tür spinal musküler atrofiye sahip birçok hasta, hayatlarının çoğunu hastanede geçirebilir.

Tip 2 ve Tip 3 SMA hastaları için tedaviler ortopedik diş telleri, tekerlekli sandalyeler ve fiziksel ve mesleki terapileri içerebilir.

SMA hastalarının beyinlerinin normal şekilde geliştiğini bilmek önemlidir. SMA'lı birçok hasta oldukça zeki ve sosyaldir. Onlarla konuşmak, oyun oynamak ve diğer zihinsel uyarım biçimlerini sağlamak, bu çocukların duygusal ve fiziksel yaşamlarına olumlu yönde katkıda bulunur.

Peki dijital dönüşüm nedir, hayatımızda nasıl bir yeri var dersek gelin inceleyelim. 

Çoğumuzun aşina olduğu olduğu dijital kavramını ele alalım ve bunu şöyle bir örnekle açıklayalım. Saatler, eskiden saatler analog saatlerdi şimdi baktığımız zaman dijital saatler görmekteyiz. Yani dijital kavramı için analog olan bilgileri, verileri elektronik bir ortamda veya cihazda görebilmemiz olarak tanımlayabiliriz.

Yavaş yavaş dijital dönüşüm kavramına ilerler iken önümüze dijitalleşme kavramı çıkabilir. Dijitalleşme kavramı ise ulaşılabileceğimiz verilerin bilgisayar tarafından okunabilecek şekilde dijital ortamlara aktarılmasıdır. Örneğin,bayramlarda çektirdiğimiz o şen şakrak neşe dolu aile boyu fotoğraflarımız dijital bir formata geçerek fotoğraf makinelerinde, bilgisayarlarda vb. dijital mecralarda dijitalleşerek karşımıza çıkmakta. Hayatımızın her alanında duyabileceğimiz olan dijitalleşme kavramı çok geniş bir alana yayılmış bulunmakta.Evimizin mutfağından oturma salonuna veya çalıştığımız iş yerinden sokakta gezerken kimi zaman şöyle gözümüzün ucuyla baktığımız bilboardlara kadar. 

Ve geldik dijital dönüşüm kavramına, sizlere en basit, en kolay bu kavramı açıklayabileceğim sanırım. Çünkü anlatmak için o kadar güzel örnekleri var ki... Hemencecik bir tanesiyle başlayalım.  Çoğu kaynakta görebileceğimiz o güzel örnek: Müzik dünyası... Müzik dünyasına baktığımız zaman taş plaklar vardı hayatımızda. Sonra birazcık gelişti bu dünya ve kasetler girdi hayatımıza ve daha sonra yıllar yıllar, aylar aylar sonrası diyelim mp3 çalarlar, cd çalarlar. Ve en son geldiği hale baktığımız zaman ise telefonlarımız, bilgisayarlarımız sayesinde istediğimiz her müzik  her an elimizin altında beliriverir oldu. Şöyle bir gözümüzde canlandırırsak eğer müzik dünyasının dijital çağa ayak uydurarak dönüştüğünü çok rahat görebiliyoruz. Hadi  birkaç örneğimize daha bakalım ve daha net olarak şu kavramı inceleyelim. Kitaplara bakalım, şöyle yıllar veya yüzyıllar öncesi diyelim papirüsler, taş tabletler, yazı yazılabilen sert kumaşlar, kağıdın icadı, parşömenler, gazete ve dergiler ve en son baktığımız zaman ise istediğimiz zaman istediğimiz gazeteye veya dergiye dijital bir ortamdan ulaşabilmekteyiz.

Dijital dönüşüm hayatımızın her yerinde diyebiliriz. Evimizin mutfağındaki dijital veya akıllı buzdolapları, devlet dairelerinde eskiden günlerce uğraştıran o işlerin cep telefonlarımızdan veya bilgisayarlardan bir tıkla halledilebilir olması gibi örnekler verebiliriz. Yani kısacası dijital dönüşüm hayatımızın her alanında dijital çağa ayak uydurarak, verilerimizin dijital bir ortama taşınması ve ulaşılması olarak açıklayabiliriz. En basit şekliyle bu yazıyı bir kağıttan okuyabilirdik arkadaşlar ama şu an bu yazıya telefonlarımızdan veya bilgisayarlarımızdan rahatça ulaşabilir ve okuyabiliriz.