Tırmalayan aşklar
Bazı aşklar tırmalayan bir kedi gibidir. Ne kadar acıtsada sevmekten vazgeçemiyorsunuz.

Kedi bakanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. Kedinizi çok seversiniz ve onunla vakit geçirmek sizi mutlu yapar. Ama bir anda yanlışlıkla veya bilerek sizi tırmalayabilir. Canınız acır. Buna rağmen onu sevmekten vazgeçemez ve bakmaya devam edersiniz. İşte aynı durum bazı aşklarda da geçerli olabiliyor. Karşı taraf sizi kırıyor, üzüyor belki ağlatıyor. Ama ondan vazgeçemiyorsunuz. Onunla kalmaya devam ediyorsunuz. Ayrılma ihtimali bile sizi korkutuyor. Çünkü siz alışkanlıklarınızdan kolay vazgeçen biri değilsiniz. Aslında bunun temelinde yalnız kalma korkusu da yatıyor.
Sürekli kıran, üzen ve ağlatan biri sizi hak etmez. Hayatınız boyunca aynı döngüde yaşarsınız ve yaşadıklarınızla kendinizden nefret etme derecesine varabilirsiniz. İlişkinizde sürekli üzülüyorsanız kopma vaktiniz gelmiştir. Bir insanın değişmesi zordur. Umutla beklediğiniz kişi olma ihtimali çok az. Her şeyden önce ilişkinizde yıprandığınızı kabullenmekle başlamanız gerekiyor. Aşk sizi mutlu etmeli ve huzur vermeli. Bunu sürekli kendinize söylemelisiniz. Yalnız kalma korkusuyla mutsuzluğa esir olmayın. Cesur olmanız gerekiyor. Kangren parmağı zamanında kesmezseniz zamanla tüm bedeninizi mahveder. Ondan vazgeçemediğiniz her an benliğiniz sizi terk eder. Benliğinizden kaybolup diplere vurmadan gitmeniz gerek. Kendinizi sevin. Siz kendinize değer vermezseniz başka biri bunu asla yapmaz.
Vakti geldiğinde gidebilenlerden olun. İlerleyen yaşlarınızda pişmanlıklar yaşamamanız dileğiyle...
Senin Tepkin Nedir?






