MASKELERİNİ ÇIKART
Terapiye giderken nasıl mı hissedeceksiniz İşte tam olarak böyle! Tüm kalelerinizi kendi ellerinizle teslim etmek gibi bir his. Nasıl mı? Okuyalım ve yorumlarda buluşalım...

Terapiye başladığınızda nasıl mı hissedeceksiniz. Karmaşık duygular yumağının içine hapsolmuş gibi. Bazen o yumağı çözecek güce sahipmişsiniz ama bazen de sonsuza dek orada kalacakmışsınız gibi...
Terapiye başlama karar aşaması bile zordur. Gitmekle gitmemek arasında kalırsınız bir süre. Hayatınızda duygusal yada düşünsel bir şeyleri değiştirmek istersiniz. Nasıl yapacağınızı nereden başlayacağınızı bilemez desteğe ihtiyaç duyarsınız. Başladığınız ilk zamanlarda bazen ayaklarınız geri geri gider bazen anlatmanız gerekenleri değil seansı doldurmak için gündelik konulardan bahseder asıl konudan kaçarsınız. Çünkü kendinle yaşadıklarınla yüzleşmek zordur. O yüzden terapiye başlamak kadar sürdürmekte zordur bence. Devam edebilmek bir başarı bana göre. Bugüne kadar görmediğiniz, görmezden geldiğiniz, kaçtığınız veya dile getirmediğiniz bir çok şey ortaya çıkıyor. Terapistiniz öyle noktalara parmak basıyor ki kızıyorsunuz ona. Böyle anlarda birkaç kez terapiyi bırakma girişimim olmuştu. Ama psikoloğum bunu öngörmüş olmalı ki başladıktan birkaç hafta sonra bana süreci bırakmak istediğim anlar olabileceğini ve bırakmayı seçmek yerine bunu onunla paylaşmamı istedi. Bende söylediğini düşündüm ve haklı buldum. Bırakıp gitmek aynı döngüsel hayatta alışageldiklerinle yaşamak her zaman en kolay yol. Zor olan ise değişim için çabalamak. Tabi sözde değil özde değişimi istiyorsak gerçekten.
Yazının başlığını bu sebeple böyle koydum. İnsanlarla ilişkilerimizde birtakım maskelerimiz var. Carl Gustav Jung buna "persona" adını vermiş. Şöyle de denebilir; toplumun onayını almak için, dış dünyaya karşı takındığımız maskedir "persona". İş yerimizde, arkadaşlık ilişkilerimizde, ailevi ilişkilerimizde kullandığımız maskeler vardır. Terapi odasına girdiğinizde ise bir süre sonra o maskelerinizi çıkartıp iletişim kurmaya başlıyorsunuz psikoloğunuzla. Ve bunu yaptığınızda aslında hafiflemiş hissediyorsunuz çünkü o maskeler olmadan da sizi kabul eden sizinle iletişimde kalan biri var. Terapi sürecinde psikoloğuna aşık olan onu kurtarıcısı olarak gören insanlar bulunur. İşte bu sebeptendir aslında. Kendisini koşulsuz kabul eden ve iletişimde kalan biri olduğu için.
Bir başka yazımın konusu da koşulsuz sevgi olsun :) Birini koşulsuz sevebilmek yada biri tarafından koşulsuz sevilebilmek ne kadar mümkünm acaba?
Bu süreci deneyimleyen ve bu duyguları yaşayan varsa yorum yaparsa sevinirim. Kendi duygularımı referans alarak yazıyorum. Sizler neler hissettiniz merak ediyorum.
Senin Tepkin Nedir?






